40 yaşındayım ve son askeri görevimde evimden yaklaşık 11.000 kilometre uzaktayım.

ChatGPT Image 17 04 08 1 thg 11 2025 300x300 2

Üç hafta sonra, dönüş için izin kağıdım resmileştiğinde içimde garip bir sessizlik vardı. Öfke değil… Daha çok, yıllar içinde içimde birikmiş bir yorgunluk. Hayatım boyunca ailem için çalışmıştım. Şimdi ise evime dönerken tek düşündüğüm, kızımı güvende tutmak ve geleceğimiz için doğru adımı atmaktı. Uçağın tekerlekleri piste değdiğinde derin bir nefes aldım. İçimde beliren tek bir his vardı: “Artık gerçekleri yüz yüze konuşma zamanı.

” Eve giderken Elif’e küçük bir mesaj attım: “Tatlım, geldim. Kapıyı sessizce açacağım.” Arabayı evin önüne park ettiğimde hava kararmaya başlamıştı. Sokak lambalarının turuncu ışığı, çocukluğumuzdan kalan eski mahallemize huzurlu bir görüntü veriyordu. O an, dışarıdan bakınca her şey hâlâ aynı görünüyordu; asıl değişen bizdik. Anahtarı yuvaya yerleştirip kapıyı açtığımda beni ilk karşılayan, koridorun ucunda bekleyen Elif’in titrek gülümsemesiydi.

Koşup boynuma sarıldı. Ben de onu sıkıca kucakladım. “Artık buradayım,” dedim. “Hiç merak etme.” Salona adım attığımda Ayşe, beklemediği bir anda beni karşısında görünce şaşırdı. Gözlerinde hem bir şaşkınlık hem de bir tedirginlik vardı. “Sen… dönmene daha vardı?” dedi. Sakin bir nefes alıp karşısına oturdum. “Ailemizle ilgili konuşmamız gerekiyor.” Kısa bir sessizlikten sonra başını eğdi. Söyleyeceği çok şey olduğunu ama kelime bulamadığını hissediyordum. Onu suçlamaya değil, gerçekleri öğrenmeye kararlıydım. “Hayatta herkes hata yapabilir,” dedim yumuşak bir sesle. “Ama önemli olan, aileyi ayakta tutabilecek kadar güçlü olup olmadığımızdır.”

Ayşe gözyaşlarını tuttu, fakat onun içindeki karmaşa ne kadar büyük olursa olsun, ben artık kararımı vermiştim. Bu süreçte önceliğim Elif’in huzuruydu. Onun için sağlam, güvenli ve sevgi dolu bir ortam yaratmalıydım. Evdeki konuşmanın ardından Ayşe birkaç günlüğüne ailesinin yanına gitmeyi kabul etti. Bu süre zarfında ben de avukatımla görüşüp hukuki süreci en sağlıklı şekilde başlatmak için plan yaptım. Hiçbir tartışma, bağırma, kötü söz olmadı.

Çünkü biliyordum: Bazen hayat, en büyük kırılmaları bile sakinlikle toparlamayı gerektirir. O akşam Elif’le birlikte mutfağa geçtik. İkimiz de biraz gergindik ama aynı zamanda büyük bir rahatlama hissediyorduk. Elif bana dönüp, “Baba… Artık her şey düzelecek değil mi?” diye sordu. Gülümsedim. “Evet,” dedim. “Bundan sonra her şey daha iyi olacak. Çünkü artık birbirimize daha çok kenetlendik.”

O günden sonra evimizde zamanla huzur yerine oturmaya başladı. Sabahları birlikte kahvaltı ediyor, akşamları uzun uzun sohbet ediyor, geleceğimizi daha sağlam bir zemine oturtmak için planlar yapıyorduk. Bazen bir aileyi yeniden inşa etmek için önce sarsılmak gerekiyormuş. Ben bunu geç öğrendim ama pes etmedim. Yeni hayatımızı adım adım kurarken, içimde sadece bir duygu vardı: Şükran. Çünkü her fırtınadan sonra mutlaka bir güneş doğuyordu.