Herkesin Dediği Yiğitle Evlendi

Dijital Gocebeler Icin En Iyi Sehirler

Herkesin “Canavar” Dediği Yiğitle Evlendi – Sadece Köyünü Kurtarmak İçin!

1. Çöküşün Eşiğindeki Köy

1863 yılı, Kuzey Anadolu’nun kıraç dağları arasında sıkışmış Gündoğdu köyü. Bir zamanlar bereketli olan topraklar, şimdi amansız güneşin altında çatlamış ve susuzdu. İki yıldır yağmur yağmıyordu. Hasatlar üst üste üç mevsim başarısız olmuş, sığırlar ölmüş, köyün erzakı her gün azalmıştı. Genç erkekler iş aramak için şehirlere gitmiş, geride yaşlılar, kadınlar ve çocuklar kalmıştı.

Elif, tozlu sokaklarda yürürken, sevdiği her şeyin yavaşça çöküşe geçtiğini izliyordu. 23 yaşında, bölgenin en güzel kadınlarından biri sayılıyordu. Bal gibi parlayan kestane saçları, cilalı zümrüt gibi yeşil gözleri vardı. Ama güzelliği, yıkılan bir dünyada işe yaramaz bir lüks olmuştu.

2. Tehlikeli Teklif

Bir sabah, babası Osman Bey’in sert sesiyle çağrıldı. Ana odada, Osman Bey ve köyün imamı Hoca Efendi oturuyordu. Masada mühürlü bir mektup vardı. Yüzbaşı Cemal Demiryumruk’tan gelen bir teklifti. Cemal, kuzey bölgesini kontrol eden acımasız bir askerdi. Hem resmi orduyu hem de kiralık haydutları gücünü korumak için kullanırdı. Zalimliği ve dağlı yiğitlerle yaptığı anlaşmaların söylentileri efsaneydi.

Elif, babasının ve imamın yüzündeki endişeyi gördü. Hoca Efendi, “Elif, Alparslan adında bir yiğit var. Sınır boyunun en korkulan dağlısı. Doğaüstü gücü var. Kıraç toprakların iblisi diyorlar. Yüzbaşı Cemal onun kız kardeşini yakaladı. Ayşe adında genç bir kadın. Onu kalesinde tutuyor, yiğidi tuzağa çekmek için yem olarak kullanıyor,” dedi.

Osman Bey, “Yüzbaşı Cemal bir takas teklif ediyor. Alparslan’ın kız kardeşini serbest bırakacak, köyümüze bir yıl yetecek erzak sağlayacak. Karşılığında… senin Alparslan’la evlenmen gerekiyor,” dedi.DEVAMI DİĞER SAYFADA