Vefat eden eşimin ceketini evsiz bir adama verdim sonra bir mesaj aldım..
Merhum eşimin ceketini donmakta olan evsiz bir adama verdim bir hafta sonra telefonuma gelen bir mesaj her şeyi değiştirdi.
Aralık başycı insanın kemiklerine işleyen ve bir türlü geçmeyen bir soğuk vardı
Bir marketin üstündeki küçük bir apartmanda yaşıyorum. Şık değil ama her yere yakın. Eşim vefat ettikten sonra, rahatlıktan çok kolaylık önemli hale geldi. On
yaşında bir oğlum ve sekiz yaşında bir kızım var, ikisini de tek başıma büyütüyorum.
O ogleden sonra, bir poşet portakal ve bir kutu sütle eve dönerken, girişin yakınındaki tuğla duvara yaslanmış bir adam fark ettim.
Başında şapka yoktu. Elleri kollanının altında, ısınmaya çalışıyordu. Dizinin yanında kartondan bir tabela duruyordu
“Evsizim. Her yardım değerlidic
Yavaşladım.
Yorgun ama uyanık bir şekilde barsa baktı
“Hanımefendi” dedi sessizce. “Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bugün hava çok soğuk
Ne diyecegimi bilemeden başımı salladım
“Sadece haftayı atlatmaya çalışıyorum,” diye ekledi.
Kendime yürümeye devam etmem gerektiğini söyledim. Akşam yemeği yapılacaktı. Ödevler kontrol edilecekti
Sonra fark ettim… Üzerinde ceket yoktu. Sadece ince bir kazak vardı. Aralık ayı için tamamen yanıştı
“Burada bekleyin,” dedim.
Yukarı çıktığımda daire sessizdi. Oğlum hála bir arkadaşındaydı Kızım, onu okuldan alan annemleydi. Koridorda durup pailto askısına baktım
Rahmetli kocamın ceketi hala oradaydı. Ağedı. Sıcaktı
Aktim
Aşağı indim ve adamın yanına bıraktım.
“Termiz” dedim. “Ve scak”
Almadan önce tereddut etti
“Teşekkür exterim,” dedi, sesi titreyerek
Markete geri döndum. Ona çorba, ekmek ve bir fincan çay aldım. Üzattığımda bu kez konuşamadı ama başını salladı.
O gece kendime dogru olam yaptığımı söyledim.
Ama bir hafta sonra, telefonum titreşti,
Ekranda tanımadığım bir numaradan gelen mesaj duruyordu.
Mesajın başlığı şöyleydi
“Marketin önündeki olayla ilgili.”
Telefonum titreştiğinde mutfaktaydım. Akşam yemeği için mercimek çorbası kaynıyordu. Kızım masada resim yapıyor, oğlum odasında matematik ödevine
söyleniyordu. Hayat, her zamanki gibi küçuk sesler ve yapılacaklar listesiyle ilerliyordu.
Ekrana baktım
Tanımadığım bir numara
Mesaj losa ve resmiydi
“Marketin önündeki olayla ilgili sizinle iletişime geçmemiz gerekiyor.”
Kalbim bir an duracak gibi oldu. Elimdeki kepçeyi tezgaha bıraktım. İlk düşüncem çocuklar oldu. Sonra o adam. Sonra ceket
“Olay” kelimesi kafamıkla yankılandı. Ne olayı
Yanıt yazmadım. Bir sure sadece ekrana baktım. Parmaklanm titriyordu ama nedenini tam olarak bilmiyordum. Suçluluk degildi. Korku da değildi. Daha çok
bilmediğim bir şeyin kapıyı çalması gibiydi.
Mesajı görmezden gelip yemeğe döndüm. O akşam çocuklara her zamankinden daha fazla sanidım. Kızım nedenini sorduğunda “canım öyle istedi” dedim
Kendime bile doğru düzgün açıklayamadığım bir huzursuzluk vardı içimde
O gece uyuyamadım.
Yatağa uzandığında, eşimin ceketi gözümün önüne geldi. Askıda duruşu. Onu alirken hissettiğim a kısa tereddüt. Sanki sadece bir giysi değil de, geçmişimden bir
parça veriyormuşum gibi
Ama pişman degildim.
Ertesi sabah mesajı atan numara tekrar yazdı. Bu kez daha açıktı
“Market yönetimi adına yazıyorum. Dünkü kamera kayıtlarıyla ilgili birkaç sorumuz olacak. Uygun olduğunuzda göruşebilir miyiz?”
Kamera kayıtları
leimdeki düğum biras prysesli ame tamamen süsulmedi. Taki yardım, Bygun Bäleden sonra vysunum Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirisniz..


Son yorumlar