Amcam kimsesiz kalınca ona sadece annem evini açmıştı
Amcam hapisten yeni çıkmıştı. Bütün aile ona sırt çevirdi, yalnızca annem kucakladı onu. Ta ki bir gün, hayatımız altüst olana kadar. O zaman amcam bana dönüp sadece, “Benimle gel, sana bir şey göstereceğim.” dedi. Oraya vardığımızda… donup kaldım, gördüklerime inanamadım. Babam ben beşinci sınıftayken vefat etti.
Cenaze günü annem tabutun başında oturup ağladı. Akrabalar başsağlığına geldiler, sonra her biri evine döndü. O günden sonra annem beni tek başına büyüttü. Ben okuyabileyim, çalışabileyim diye elinden geleni yaptı. Bizi sık sık ziyaret eden tek kişi, babamın küçük kardeşi yani amcamdı. Ama bir yıl sonra, sa-hoşken birini ya-raladığı için hapse girdi. İnsanlar, “Babanın günahı oğlundan silinmez.” dediler. O günden sonra amcamı küçümsediler, anneme ve bana da sanki biz suçluymuşuz gibi davrandılar. On beş yıl geçti. Amcam serbest kaldı. Akrabalar, “Ondan uzak dur, o artık rezil biri.” dediler. Ama annem, zaten hayatta yeterince acı çekmiş bir kadındı, sadece şunu söyledi:
“O hâlâ babanın kardeşi. Ne olursa olsun, o bizim kanımız.” Amcam döndüğü gün kapının önünde duruyordu; zayıf, yorgun, üstünde yırtık pırtık giysiler, sırtında eski bir çanta vardı. Annem gülümsedi, kapıyı açtı ve dedi ki: “İçeri gel kardeşim. Bu evde her zaman senin için bir yer var.” O günden sonra amcam, babamın eski odasında kaldı. Her sabah iş aramaya çıkar, öğleden sonraları çiti tamir eder, bahçeyi süpürür, arka bahçedeki küçük sebze tarlasına
bakardı. Bir gün onu bir şey ekerken gördüm. Ne olduğunu sordum. Gülümsedi ve, “Ne ekersem evlat, yüreği güzelleri besler.” dedi. O zaman anlamadım, sadece güldüm. Yıllar geçti, kader bizi yine sınadı. İşimi kaybettim, annem ağır hastalandı. İlaç masrafları yüzünden borca battık. Bir gece karanlıkta otururken evi satmayı düşündüm. Tam o sırada amcam geldi, yanımda oturdu ve sakin bir sesle dedi ki: “Kardeşim öldüğünde herkes beni reddetti, ama annen bana kucak açtı. Şimdi o iyiliğin karşılığını ödeme sırası bende.” “Hazırlan,” dedi, “Benimle gel, ama soru sorma.” Ertesi gün annemi ve beni eski arabasına bindirdi. Dağları aşan uzun bir yoldan gittik. Sonra durduk… Ve orada gördüklerim karşısında nefesim kesildi. Tamamını okumak için diğer sayfaya geçiniz….


Son yorumlar