Ben 59 yaşındayım

Kızım elimdeki raporu görünce gözlerime baktı. “Anne… bu ne demek?” dedi, sesi titriyordu. Sonra birden bağırmaya başladı. Ben susuyordum, boğazımda kocaman bir düğüm vardı. “Bebek babandan değil!” dediğimde, sanki dünya başıma yıkıldı. Evin duvarları üstüme kapandı, nefesim kesildi.
Kızım şaşkınlıkla titreyen ellerini kaldırdı. Babasını çağıracağını söyledi. O an içimdeki tüm korkular gerçek oldu. Ona yalvardım: “Sakın söyleme kızım! Eğer öğrenirlerse bu sadece benim değil, tüm ailenin yıkımı olur.” Gözlerinde hem öfke hem de merhamet vardı. “Anne, niye sakladın? Neden en başta söylemedin?” diye sordu.
Gerçeği anlatmaya başladım. Hamileliğe sebep olan kişinin kim olduğunu, nasıl tanıştığımızı, neden sustuğunu bir bir açıkladım. Her kelimem yüreğimi deliyordu. O kişi mahalleye yeni gelmiş bir adamdı. Adı Murat’tı. Kimseyle pek konuşmaz, selam verip yoluna giderdi. Bir gün sohbet ettik, sonra istemeden, büyük bir hata yaptık. Murat bana, “Sakın kimseye söyleme. Yoksa ben de inkâr ederim, seni suçlarım,” dedi. Ben de korkumdan sustum.
Aradan aylar geçti. Karnım büyüdü ama hâlâ kimseye açıklayamadım. Kızımın gözyaşları içimi parçaladı. “Anne, ne olursa olsun ben senin yanındayım,” dedi. Bu söz beni biraz olsun rahatlattı.
Bir gece kapımız çalındı. Murat kapıda bekliyordu. Elinde küçük bir paket vardı. İçeri girince gözlerime baktı. “Sana zarar verdiysem özür dilerim,” dedi. Sesinde hem pişmanlık hem de korku vardı. “Ben seni baştan çıkaracak biri değilim. Bu olan şey bir hataydı ama şimdi sorumluluğunu almaya hazırım.”
Tam o sırada oğlum eve geldi. Yüzüme uzun uzun baktı. “Anne, bana anlatmadığın bir şeyler var. Doğruyu söyle!” dedi. Gözlerimden yaşlar süzüldü. “Oğlum, seni utandırmak istemedim. Ama bu bebek masum. Onun hiçbir suçu yok.”
Oğlum öfkesini tutamadı, Murat’a bağırdı. Ama sonra sustu, gözleri doldu. Kızım yanıma oturdu, ellerimi tuttu. “Anne, seni affedemem ama yalnız da bırakmam,” dedi.
Zaman geçtikçe mahalle dedikodularla çalkalandı. Fakat Murat geri çekilmedi. Evimize gelip yardım etti, bahçeyi temizledi, alışveriş yaptı. Yavaş yavaş çocuklarımın da bakışı değişti. Kızım önce öfkeliydi, sonra yumuşadı. Oğlum ise içten içe kırılmıştı ama sonunda “Anne, belki hata yaptın ama bu çocuk suçsuz,” dedi.
Aylar sonra doğum günü geldi. Sancılarla hastaneye gittim. Zor bir doğumdu ama sonunda bebeğin ağlama sesi duyuldu. Kucağıma verdiklerinde gözlerimden yaşlar boşaldı. Küçük bir mucizeydi.
Çocuklarım bebeği görünce sessiz kaldılar. Oğlum başını eğdi, kızım gözyaşlarını sildi. Murat ise kapıda bekliyordu, gözlerinde derin bir pişmanlık ve sessiz bir sahipleniş vardı.
Artık korkmuyordum. Çünkü hayat, tüm yükleriyle birlikte de olsa devam ediyordu. O bebeğin gelişi bize yeni bir umut oldu. Mahalle konuşmaya devam etti ama ben bir karar verdim: utanmayacaktım. Çünkü o bebek benimdi ve benim gözlerimle dünyaya bakıyordu.
Her gece ona fısıldadım:
“Sen benim mucizemsin. Kim ne derse desin, sana sahip çıkacağım.”
Son yorumlar