Ben Hatice. Ona hamile kaldığımı öğrendiğim gün mutfakta yere oturup ağlamıştım
Ben Hatice. Ona hamile kaldığımı öğrendiğim gün mutfakta yere oturup ağlamıştım. Sevinçten ağlamıştım. Eşim Murat işteydi. Telefonla aradım, sesi titredi. “Gerçek mi?” diye sordu defalarca. Gerçekti. O gün ikimiz de hayatımızın değiştiğini bilmiyorduk. Daha doğrusu, nasıl değişeceğini bilmiyorduk.
Hamileliğim boyunca korkularım oldu ama normal korkulardı. Her anne adayı gibi. Doktor kontrolleri düzgündü. Irmak zamanında doğdu. Küçüktü ama sağlıklıydı. Eve geldiğimiz ilk gece Murat sabaha kadar uyumadı. Beşiğin başında oturdu. Nefes alıp almadığını kontrol etti durdu. O kadar koruyucuydu.
Irmak üç aylıkken kayboldu.
O günü dün gibi hatırlıyorum. Murat gece vardiyasındaydı. Ben evde yalnızdım. Irmak biraz huysuzdu. Gazı vardı. Saatlerce kucağımda dolaştırdım. Sonunda sakinleşti. Emzirdim. Altını değiştirdim. Beşiğine yatırdım. Yatağa gitmedim. Salonda oturdum. Televizyon açıktı ama bakmıyordum.
Bir süre sonra evin içinden bir ses duydum. İlk başta Irmak sandım ama değildi. Daha derin, daha boğuk bir sesti. Kalbim hızlandı. Hemen ayağa kalktım. Odaya doğru yürürken Irmak’ın ağlamasını bekliyordum ama ağlama yoktu.
Odaya girdim. Beşiğe baktım. Boştu.
Bir an beynim durdu. Yanlış odaya girdiğimi sandım. Geri çıktım, tekrar girdim. Beşik hâlâ boştu. Dizlerim titremeye başladı. Evin içinde Irmak’ın adını bağırarak dolaştım. Yatak altlarına baktım. Dolabı açtım. Banyoya girdim. Mantıklı hiçbir şey yapmıyordum ama duramıyordum.
Kapılar kilitliydi. Pencereler kapalıydı. Üç aylık bir bebek kendi kendine hiçbir yere gidemezdi. Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirisniz..


Son yorumlar