Bu çocuğun adı Mehmet’ti

88

15 yıl önce, Bursa ile Eskişehir arasındaki yolda meydana gelen büyük bir otobüs kazası, küçük bir çocuğun kaderini değiştirdi. Bu çocuğun adı Mehmet’ti. Kazadan sonra herkes onun öldüğünü düşündü. Ancak gerçekte, Mehmet’i Balıkesir açıklarında yaşlı bir balıkçı olan İsmail Dede kurtardı.

Mehmet, ne soyadını ne de ailesini hatırlıyordu. Kolunda sadece üzerinde “Mehmet” yazılı paslı bir bilezik vardı. İsmail Dede onu evine götürdü, büyüttü, ama Mehmet hep kim olduğunu merak etti.

Zorluklara rağmen Mehmet pes etmedi. Limanda çalıştı, okuluna devam etti. Yıllar içinde burs kazanarak yurt dışına gitti. Çok çalıştı, teknoloji alanında başarılı oldu ve İstanbul’da kendi dijital şirketini kurdu. Fakat içinde hep bir boşluk vardı: ailesi.

Mehmet, kendi imkânlarıyla özel araştırmacılar tuttu. Aylarca süren aramalardan sonra, gerçek anne ve babasının Ahmet ve Ayşe Yılmaz olduğunu öğrendi. Aile, İzmir’de yaşıyor ve büyük bir mobilya mağazası zincirine sahipti. Ayrıca artık iki çocukları daha vardı: Elif ve Murat.

Yıllar önce oğullarını kaybettiklerinde her yerde aramışlardı. Ama zaman geçtikçe, acıları azaldı ve Mehmet yavaş yavaş unutuldu.

Mehmet onlara kızmadı. Sadece kalplerinde hâlâ ona yer olup olmadığını görmek istedi. Gerçek kimliğini hemen söylemek istemedi.

Bir gün öğleden sonra, Yılmaz ailesinin büyük evinin kapısında tekerlekli sandalyede genç bir adam belirdi. Üzerinde sade kıyafetler vardı. Yüzü güneşten yanmıştı ama gözlerinde derin bir sakinlik ve sevgi taşıyordu.

Titreyen bir sesle kapıyı çalan görevliye şöyle dedi:

“Affedersiniz… Benim adım Mehmet. Çocukken terk edildim. Yıllar önce bir oğullarını kaybeden bir ailenin burada yaşadığını duydum. Sadece… hâlâ onu hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmek istedim.”Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirisiniz..