Doğumhane o gün ana baba günü gibiydi

ooo

Doğumhane o gün ana baba günü gibiydi. Koridorlarda koşuşturan hemşirelerin sesini, kapıların açılıp kapanışını duyuyordum. Sancılarım öyle ağırdı ki nefes almak bile işkenceye dönmüştü. Telefonumu avuçlarımın içinde sımsıkı tutuyor, kimseye belli etmeden korkumu bastırmaya çalışıyordum.

Kapı açıldı. İçeriye temiz sabahlığını giymiş bir doktor girdi. Başımı çevirdim… O an kalbim yerinden çıkacak sandım. Çünkü karşımda o vardı. Yıllar önce beni delice seven, elimi hiç bırakmayacağına yemin eden ama sonra bir gün sessizce ortadan kaybolan adam.

Şimdi o, beyaz önlüğüyle yanımdaydı. Göz göze geldiğimizde, içimde hem bir sızı hem de tarifsiz bir öfke kabardı. Konuşacak gücüm yoktu, zaten sancılarım gittikçe artıyordu.

Dakikalar sonra bebeğim dünyaya geldi. Odayı bir sessizlik kapladı. Herkes nefesini tutmuştu. Doktor kucağına aldığı bebeğe baktı… Ve o an yüzündeki rengi kaybetti, gözleri dehşetle açıldı. Sanki bütün dünya donmuştu.

Ben, hâlâ ne olduğunu anlayamadan fısıldadım:
— Ne var?..

Ama o, öylece kalakaldı…Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirisniz..