Eşimi seviyordum

Kayınvalidem yanıma oturunca yüzüme baktı, gülümsedi. “Evladım,” dedi, “konuşacağız ama önce sana bir şey anlatmam lazım.” O an beklemediğim bir ciddiyet vardı sesinde. Elleriyle elimi tuttu, yumuşak ama kararlı bir bakışla devam etti: “Sen, kızımın bakımlı olmasını istiyorsun, anlıyorum. Her erkek eşiyle gurur duymak, onun güzel görünmesini ister. Ama bil ki, güzellik yalnızca dışarıdan görülen şey değildir. Ben gençken de böyle bakımlıydım ama bir ara, eşim bana şunu söyledi: ‘Senin kalbin, yüzünden daha güzel olsun.’ İşte o gün anladım ki, makyaj silinir, elbiseler eskiyip atılır, ama kalpteki sevgi kalıcıdır.” Ben hâlâ sessizce dinliyordum. O devam etti: “Bak oğlum, kızım da küçükken çok bakımlıydı, ama sonra iş, ev, çocuk derken kendini ihmal etti. Bazen yorgunluktan giydiğini fark etmez oldu. Onu değiştirmek istiyorsan, ‘sen bakımsızsın’ diye söyleme. Onun yerine, ‘hadi bugün beraber bir şeyler yapalım’ de. Ona hediye et, birlikte gezmeye çıkar, sevgiyle yaklaştır. Çünkü kadın, değer gördüğünü hissettiğinde güzelliği yeniden canlanır.” Sözleri beni düşündürdü. O an fark ettim ki, ben eşime yalnızca ne yapması gerektiğini söylüyor, ama onun neden böyle olduğunu anlamaya çalışmıyordum. Kayınvalidem gülümsedi, kırmızı elbisesinin kolunu düzeltti: “Bir gün seninle birlikte alışverişe çıkarız, kızım için güzel bir şeyler alırız. Ama önce, ona kalbinle dokun.” O gün eve dönerken kendi kendime söz verdim. Eşime artık eleştiri değil, sevgi ve ilham verecektim. Zamanla küçük sürprizler yaptım, birlikte yürüyüşlere çıktık. Gün geldi, o da yeniden aynada kendine gülümsemeye başladı. Ve anladım ki… En güzel makyaj, sevgiyle parlayan bir yüzmüş.
Son yorumlar