Fotoğrafın zararsız olduğunu düşünmüştüm ta ki daha yakından baktığımda
tryytry
Emine defalarca bir sorun olup olmadığını sormuştu. Her seferinde gülümseyip “Tabii ki yok, tatlım” diyordu.Sonra bir pazar sabahı, kahvesini yudumlarken sosyal medyada gezinirken, kocası Davut’un önceki gece paylaştığı bir fotoğrafı gördü. İlk bakışta zararsız görünüyordu — Davut bir kafede oturmuş, rahat, gülümsüyor. Altında yazı: “Uzun bir haftanın ardından şarj oluyorum.”Hiçbir şey şüpheli değildi. Yine de Emine’nin içindeki huzursuzluk geçmiyordu.Yakınlaştırdı.İşte o an kalbi yerinden oynadı.Arkasında, kafenin camında yansıyan başka bir figür vardı — bir kadın. Saçı bir omzuna dökülmüş, bileğindeki bileklik ışığı yakalamış. Bu gölge ya da yansıma oyunu değildi. Davut yalnız değildi.Emine fotoğrafa uzun uzun baktı. Birden her şey anlam kazandı — geç saatlere kadar kalmalar, sürekli mesajlar, duygusal uzaklık. Gerçek bir gecede ortaya çıkmamıştı. Hep oradaydı. Emine sadece bunu kabul etmekten korkmuştu.Davut iki gün sonra eve döndüğünde, Emine ona doğrudan fotoğraftaki kadını sordu.En çok acı veren şey, Davut’un inkâr etmemesiydi. Konuyu geçiştirdi, sanki hiçbir şey ifade etmiyormuş gibi davrandı. Hatta boşanmamasına ikna etmeye çalıştı, “Kimleri görürsem göreyim, sen hâlâ karımsın” diyerek.Emine şok olmuştu. Birlikte hayat kurduğu, aile olduğu adamın bu kadar umursamaz olabileceğine — ihaneti kabulleneceğini bu kadar emin bir şekilde sanabileceğine — akıl erdiremiyordu.Kabullenmedi.Bazıları bir fotoğrafın evliliğini bitirdiğini söyler. Ama bu doğru değil. Fotoğraf hiçbir şeyi yok etmedi — sadece Emine’nin zaten bildiği ama henüz kendine itiraf edemediği şeyi doğruladı.