İnsan mutlu olduğu şeyi yapmalı
İki yıl önceydi. Bahçemde vakit geçirirken onu ilk kez gördüm—zayıf, düşünceli, omuzlarında dünyanın yükü var gibiydi. Gençti, belki on sekizinde. Üniversiteye kabul edildiğini söylediğinde gözlerindeki gururu fark ettim, ama o gururun yanında gizlenen yoksunluğu da…
Çimlerimi biçmeyi teklif etti. Normalde kimseyi rahatsız etmem, fakat o gün içimde tarif edemediğim bir istek vardı—belki de yalnızlığımdan. Ertesi sabah geldi. Sessiz, çalışkan, saygılıydı. Öğle yemeğine davet ettim. Karşımdaki çocuğun günlerdir doğru düzgün yemek yemediğini hissetmek içimi burktu. Ben izlerken o iştahla yerken, yıllardır evimde eksik olan şeyin sesini fark ettim: gençlik, yaşam, umut…
Akşama doğru bahçem tertemizdi. Hak ettiğinden fazlasını verdim belki, ama buna ihtiyacı olduğunu biliyordum. Ayrılırken numarasını istedim; garip gelmesin diye çekindim, yine de istedim.
Ertesi gün mesaj attım—lavabom akıyordu, gerçekten yardımına ihtiyacım vardı. Kapıyı açtığımda yüzündeki utangaç ifadeyi fark ettim. Evde yalnızdım. O eğilip tamir ederken ona çok yaklaşmış buldum kendimi. Yıllardır kimseyle aynı havayı bu kadar yakın solumamıştım. İçimde uzun zamandır unuttuğum bir şey uyandı—özlem.
İşi bitince teşekkür ettim, yine para uzattım ama bu kez almadı. O an, önceki gün bana nasıl baktığını hatırladım. Cesaretimi topladım, gözlerinin içine baktım:
“Yalnızım,” dedim. “Beş yıldır gerçekten yanımda kimse olmadı. Sana yardım edebilirim… bilgisayar, masraflar, ne gerekiyorsa. Ama karşılığında beniii……….Devamını okumak için diğer sayfaya gecebilirsiniz..


Son yorumlar