Temel, evli bir arkadaşını ziyarete gider. Evin hanımı çok güzel bir içki masası hazırlamıştır. Hep birlikte yiyip, birşeyler yiyip içip sohbet ederler. Kimse zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmaz. İçkinin etkisiyle, ev sahibi sızar ve horlamaya başlar. Kadın, Temel’e yaklaşır ve kulağına fısıldar:
– Haydi biraz sevi-e-lim.
Temel sıkılarak:
– Nasıl olur? Sen benim arkadaşımın eşisin. Hem sonra ya aniden uyanırsa ?
Kadın, üstündeki son giysiyi de çıkartırken: – Yer yerinden oynasa, uyanmaz artık. Temel eğilir ve arkadaşının gög.sünden bir kıl kopartır. Arkadaşının horultusunda hiçbir değişme olmaz. Bunun üzerine kadınla çılgınca sevi-me-ye başlar.
Kadın, bir süre sonra içli bir sesle:
– Haydi bir daha.
Temel, arkadaşının göğsünden bir kıl daha kopartır, horultu yine devam etmektedir. Bir kez daha sevi-irl-er. Olay, sabaha kadar tam beş kez tekrarlanır. Güneşin ilk ışıkları odaya dolarken, Temel bir kıl daha koparınca, arkadaşı: –

Bak dostum, bütün gece karımla sevi-t-n. Ses çıkartmadım. Ama beni skorboard olarak kullanmaya devam edersen, canına okurum ha!

İşitme Kaybı

-Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?

Doktor:
-Eve gittiğiniz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal
bir sesle ona soru sorun. Eger sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve
sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tesbit edelim, ona göre
bir tedavi uygularız. Adam eve döner. Karısı mutfakta yemekle
uğraşmaktadır. Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle:

-Hayatım, ne yiyoruz bu akşam, diye sorar.

Karısı cevap vermez. Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar:

-Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?

Karısı yine cevap vermez. Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar:

-Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?

Karısı cevap verir:

-Üçtür köfte diyorum ya!