Küresel ekonomide güçlü bir geri dönüşün yolları

Fullafk.com – Grup 20 (G-20) de dahil olmak üzere dünyanın önde gelen uluslararası kuruluşları, küresel pandemi sonrası dönem için daha güçlü bir getiri sağlamaya ve koronavirüsün etkisinden sonra dünya ekonomisinin daha hızlı iyileşmesini sağlamaya nasıl yardımcı olacağına odaklandı.

“Geri dönüş” çabaları, iyi yönetişim kurallarının daha geçerli olduğu ve kurumsallaşmanın daha fazla hız kazanacağı küresel bir yeşil kurtarma çağrısını tetikledi. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı, hem özel hem de kamu sektöründe “yeşil büyüme, enerji ve teknoloji” ve “kurumsallaşma” yı ifade eden yeni nesil ekonomik reformları yinelemekte fayda var.

Salgının ilk yılı geride kaldığı için Türkiye’nin ekonomide mucizevi bir başarı gösterdiği ve salgından büyük ölçüde etkilenen küresel tedarik zinciri ve turizm sektörlerindeki konumunu daha da güçlendirdiği söylenebilir. Bu arada ülkenin tarım ve imalat sanayileri de üretime devam etmeyi başardı.

Yeni “normale” uyum sağladığımız için, turizm ve diğer konaklama endüstrileri için yaraların iyileşmesi güçlü küresel hareketlilik gerektiriyor.

Ancak bazı ülkeler tarafından uluslararası gündeme getirilen “aşı pasaportu”, “aşım” ve “aşınız” açısından küresel bir rekabete dönüşürse sağlam bir getiri elde etmek mümkün olmayabilir.

Yani aşı pasaportunun uygulanması kesinlikle küresel hareketliliği ve uluslararası seyahat faaliyetini olumsuz etkileyecek örtük bir engele dönüşmemelidir.

Aksi takdirde, Avrupa’nın kendi turizm bölgelerini kurtarmaya yönelik uygulamaları, küresel işbirliği açısından yeni dezavantajları ve tartışmaları körükleyecektir.

Diğer bir sorun da “yeşil iyileşme” dir. Bu noktada, küresel ölçekte kamudan büyük adımlar beklemek ilk bakışta zor görünüyor çünkü küresel kamu borcunun küresel gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı, küresel pandemi.

Bu durumda ülkelerin karbon salımlarını azaltmak için yapılacak yatırımların mutlaka ödüllendirilmesi gerekecektir.

Bir örnek vermek gerekirse, bir ülke karbon emisyonlarını% 10 azalttığında, bu başarının o ülkenin büyük yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyetine, özel sektör finans sistemi.

Bu nedenle, bir düşünce kuruluşu olmanın yanı sıra, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) artık fikirlerin ve çözümlerin hayata geçtiği bir “do-tank”. OECD, çözümlerin gerçekleştirildiği süreçleri destekler ve teşvik eder.

Güçlü bir geri dönüş için Türkiye olarak en önemli katkıyı yapacak ülkelerden biri olacağımız bir ayrıcalık.